close
Avrupaİsveç

-15°C Hissettiren 0°C | Stockholm Gezi Rehberi

Nedendir bilinmez İskandinav ülkeleri benim için her zaman ilgi çekici olmuştur. Her seferinde çok gitmek istediğim, hatta dönem dönem yaşama hayallerine girdiğim yerler İskandinav ülkeleri. Buna rağmen geçtiğimiz günlere kadar İskandinavya’ya en yaklaştığım an Amsterdam seyahatimdi. Ama en sonunda geçtiğimiz hafta sonu üç günlük bir Stockholm gezisi yaptım. Aslında Travel Bakery, geçtiğimiz aylarda Stockholm hakkında deneyimlerini yazmıştı. Özellikle Stockholm’de yeme içme konusunu ayrı merak edenleriniz için Travel Bakery’nin Stockholm’ün Şarkısı yazısını okumanızı öneririm. Bu yazı ise daha çok Stockholm 101 dersi niteliğinde; bütçe, konaklama, gezilecek yerlere odaklanacağımız tam bir Stockholm Gezi Rehberi olacak.

Stockholm şehrine bir şubat günü gitmek tam da başlıktaki hisleri yaşattı bana. Uyandığımızda ‘Aaa, ne güzel güneşli bugün’ dediğimiz ancak hava durumuna bakınca o güneşin kendine bile faydasının dokunmadığını anladığımız, derece olarak sıcaklık ne yazarsa yazsın hissedilenin her seferinde -10 civarlarında olması gibi engeller bizi yıldırmadı. Üstelik soğuğa adeta meydan okur gibi (veya manyaklık diyebilirsiniz) tüm şehri yürüyerek gezdik, şehrin gidilebilecek en uzak bölgelerinden biri Ericsson Globe’a bile  yürüdük.

Onca soğuğa, havanın saat 16:00 gibi kararmasına rağmen neden mi tercihimiz Stockholm oldu? Çok net konuşayım; uçak biletleri. 160 TL’ye ülke içinde Adana’ya otobüsle gidip gelmek bile zor iken biz Stockholm’e gidiş dönüş uçak bileti bulunca bu fırsatı es geçemedik. Böylece İskandinav ülkesine gitme hayalimi gerçekleştirmiş oldum. Ek olarak belirtmeden geçemeyeceğim, Stockholm kar yağınca bir başka güzel oluyor. Biz şansımıza hem karsız hem karlı halini görme fırsatını yaşadık.

Uzunca bir giriş paragrafından sonra gelelim Stockholm Gezi Rehberi’mize…

Havalimanından Ulaşım

Uçaktan indik ve artık tam anlamıyla medeniyetin beşiğindeyiz. Hani o ‘Avrupa çok medeni yeaaa’ lafları var ya, öyle bir medenilik değil bu. Herhangi bir Avrupa ülkesinin bile katlarca üst seviyesinden bahsediyoruz.

Havalimanından ayrılmak için en ekonomik çözüm Flygbussarna adlı bir firmanın otobüs seferleri. Arlanda Havalimanından şehir merkezine yolculuğunuz yaklaşık 45 dk sürüyor ve gidiş dönüş 198 SEK, yani yaklaşık 20€ civarına mal oluyor. Evet, maalesef en ucuz çözüm bile 20 € civarı.

Eğer zamandan tasarruf sağlamak istiyorsanız Arlanda Express trenleri ile ulaşım sağlayabilirsiniz, bu tren sadece 20 dakikada şehir merkezine ulaşıyor ancak gidiş dönüşünüz 540 SEK’e mal oluyor. Biletinizi  önceden alırsanız çeşitli indirimler kazanabilirsiniz ancak gene de otobüse göre pahalı bir seçenek. 30 gün önceden alırsanız 392 SEK veya 90 gün öncesinden alırsanız 308 SEK’e mal oluyor. Ek olarak çocuk ve gençler için 25 yaşına kadar indirimli bilet 300 SEK.




Para mı zaman mı kararını verdikten sonra seçiminizi yaparak gitmeden önce biletinizi almanızda fayda var, son dakika havalimanından alırsanız ücretlerde farklılıklar olabiliyor. Açıkçası otobüs de çok uzun sürmediği ve trafik gibi bir dert olmadığı için biz otobüsü tercih ettik. Daha önceden telefonunuza kaydettiğiniz QR kodu okutarak içerisinde WiFi da bulunan otobüslere direk binip şehre rahatlıkla ulaşıyorsunuz.

Konaklama Şeysi

Aslında merkezde hangi bölgede konaklarsanız konaklayın çok uzaklaşmayacağınız için bu seçim tamamen size kalmış. Norrmalm, Östermalm, Gamla Stan ve Södermalm bölgeleri konaklamak için ideal. Gamla Stan buranın Old Town’ı, yani en turistik yeri olduğu için bu bölgede konaklamayı tercih ederseniz diğer bölgelere göre daha yüksek fiyatlar ödemeniz olası.

Trenle veya otobüsle ulaşımın tren istasyonuna olacağını düşünürsek oralara yakın yani Norrmalm bölgesinde konaklamanız ideal olabilir. Biz de tercihimizi bu yönde yaptık ve tren istasyonundan yaklaşık 10 dk yürüme mesafesinde bulunan Generator Hostels’de konakladık. Bakmayın adının hostel olmasına, birçok hotelden bile daha kaliteli bir tesis. İçinde klasik hostel tarzı karma odalar bulunduğu gibi hotel tarzı özel odalar da bulunmakta.

Döviz Bozdurma ve Komisyon Sorunsalı

Stockholm Gezi Rehberi’mizin en önemli konularından biri de para birimi. Bir Avrupa Birliği ülkesi olmasına rağmen İsveç diğer İskandinav ülkeleri gibi kendi para birimini kullanmaya devam eden ülkelerden biri ve ülkenin para birimi İsveç Kronu, kısaca SEK. Eğer cebinizde SEK ile gitmediyseniz İsveç’te ‘döviz bozdurma ve komisyon sorunsalı’ dediğimiz şeyi çok büyük ihtimalle yaşayacaksınız. Benim güzel bankam İsveç Kronu talebimi Norveç Kronu ile karıştırınca son dakika EUR almak zorunda kaldığım için bu sorunsalı bizzat yaşadım. Öncelikle bir cumartesi günü gidiyorsanız ve varışınız 15:00 gibi ise o saatten sonra açık dövizci bulmanız zor ve kötü haber, o döviz büroları pazartesi sabahına kadar açılmayacak. Bulacağınız açık yerler de sizden yüksek komisyonlar isteyecekler.

Günümüz kuru ile 50 EUR yaklaşık 475 SEK ediyor. Ancak siz orada 50 EUR bozdurmak istediğinizde hem düşük alış kurlarından 450 gibi bir rakam hesaplayacaklar hem de üzerine 50 kron gibi bir komisyon isteyip toplamda 400 SEK verecekler. 50 EUR’da toplam 8 EUR gibi bir kayıp demek bu da. Stockholm şehrinde gördüğümüz dövizcilerin çoğu maalesef bu şekilde çalışıyor, o nedenle daha hiçbir harcama yapmadan paranızın gitmesini istemiyorsanız SEK meselesini Türkiye’de halletmekte fayda var. Döviz büroları bu şekilde hareket ettiği için biz çareyi bankamatikten para çekmekte bulduk, bankanıza göre değişecektir ancak benim kullandığım banka 1000 SEK için sadece 25 SEK gibi bir komisyon kesti, dövizcilerden çok daha insaflı…

Bütçe Mevzuları

Prag yazımda Çek Cumhuriyeti, EUR bölgesi olmadığı için Avrupa’daki birçok ülkeye göre daha uygun demiştim. Bu cümle Stockholm Gezi Rehberi’miz için de geçerli olsun isterdim ancak maalesef değil. İsveç net bir şekilde pahalı, hatta çok pahalı, hatta sanırım EUR bölgesindeki tüm ülkelerden bile pahalı.

İskandinav ülkeleri zaten zenginliklikleriyle ve pahalı olmalarıyla meşhurlar, İsveç de bu konuda hakkını veriyor. Basit örnekler vermem gerekirse, içeceğiniz bir kahve 35 SEK, tatlı tarzı atıştırmalıklar 45-50 SEK. Bir barda bira ortalama 90 SEK. Ortalama bir pizza 100 SEK. Güzel bir restoranda yemek yiyeyim derseniz de 200 SEK’den yapıyorsunuz açılışı. Neyse ki su musluktan içiliyor yoksa bir şişe suya da 20-30 SEK vermek durumundasınız.

Kahvaltıyı ucuza getirmek isterseniz en güzel seçenek neredeyse her yerde bulunan 7-Eleven’lardan bir filtre kahve ve kruvasan tarzı bir şey almak. Aynı zamanda her yerde görebileceğiniz Coop adındaki süpermarketlerden alabileceğiniz atıştırmalık ve kruvasanlar bütçenizi hafifletebilir.

Biz konaklama için Generator Hostel’de üç kişilik özel oda için gecesi adam başı yaklaşık 350 SEK ödedik. Yeme-içme, hediyelikler, atraksiyonlar dahil toplam bütçemiz de konaklama ve uçak biletleri dahil 3.400 SEK yani 1400 TL civarı oldu.

Kaç Gün İdeal?

Aslında yazın gidiyorsanız, güzel saatlerde uçak biletleri denk getirdi iseniz (sabahın köründe gitmek ve akşam geç saatte dönmek gibi) ve çok da fazla müze gezmeyecekseniz Stockholm’e bir hafta sonu yetecektir. Ancak bizim gibi bir delilik yapıp kış döneminde gidecekseniz havanın da erken karardığını düşünür isek en az üç günlük konaklamalı bir plan ideal olacaktır.

Nereleri görmeli, Neler Yapmalı?

Stockholm Gezi Rehberi dendiğinde elbette en çok merak edilen yerlerden biri gezilecek, görülecek yerler. Stockholm ilk bakışta küçük bir yer gibi gözükse de görülecek yerler ve yapılacak aktiviteler konusunda gayet zengin bir içerik sunuyor.

İlk olarak dünyanın birçok şehrinde yapamayacağınız bir aktivite ile başlayalım; metro istasyonu gezmek. Evet, yanlış duymadınız, bildiğiniz toplu taşıma istasyonlarını gezmekten bahsediyorum. Stockholm’de bizim gibi her yere yürüyerek gitseniz bile en azından bir kere tek kullanımlık bilet alıp çeşitli metro istasyonlarını gezerek fotoğraflamak en önemli turistik görevlerinizden biri olmalı, aşağıdaki fotoğrafları görünce bize hak vereceksiniz.

Şehirdeki 100 metro istasyonunun 47’si yer altında ve birçoğu sanat eseri olarak tasarlanmış, hepsi birbirinden güzel ama en görülesi metro istasyonları mavi hat üzerinde toplanmış.

Gamla Stan

Burası Stockholm’ün Old Town’ı, şehir ilk kez 1252 yılında burada kurulmaya başlanmış. Avrupa üzerindeki korunmuş en büyük eski şehir merkezlerinden biri olan Gamla Stan’a ilk girdiğiniz andan o tarihi ruha bürünüyorsunuz. Österlånggatan ve Västerlånggatan, Gamla Stan’ın en önemli iki caddesi. Bu caddeler üzerinde birçok cafe, restoran ve hediyelik alacak dükkana rastlayabilirsiniz.

Kısa bir not, hediyelik dükkanların hepsi sanki söz birliği yapmış gibi aynı fiyatlardan satıyor çoğu şeyi.

The Royal Palace

Avrupa’nın en büyük saraylarından biri olan The Royal Palace, Gamla Stan’in kuzey sınırında bulunuyor. Dışarıdan pek de fazla bir şey görebilme fırsatınız olmasa da 600’den fazla odası bulunan bu sarayın müze bölümlerini gezebilirsiniz. Giriş 150 SEK.

Stockholm Cathedral

Stockholm’de görebileceğiniz dini yapıların başında gelen Stockholm Katedrali 1279 yılında inşaa edilmiş. Avrupa’da çeşitli birkaç katedral gördüyseniz pek etkileyici geleceğini sanmasam da buralara kadar gelmişken görmeden es geçmemek gerek. Birçok Avrupa şehrinde kiliselere girmek bedava olsa da burası artık günümüzde turistik bir aktivite haline geldiği için giriş 40 SEK. Gerçi kapıya giriş 40 SEK yazılı büyük kumbaramsı bir şey bırakmışlar, pazar günü ayin vaktine geldiğinden midir bilinmez kimse girişte para verip vermediğinize bakmıyordu. İtiraf ediyorum, biz vermeden geçtik. (Allah’ın evine para mı verilirmiş…)

Stortorget

Tam Gamla Stan’ın merkezinde, Stockholm Gezi Rehberi’lerinde, Stockholm fotoğraflarında sıklıkla denk geldiğimiz renkli renkli binaların olduğu meydan burası. Küçük meydanın etrafında fotoğraflayacağınız şirin binalarla birlikte restoran, kafeler ve Nobel Müzesi bulunuyor.

Nobel Museum

2001 yılında, Nobel Ödüllerinin 100. Yıl dönümünde açılan Nobel Museum tam Gamla Stan’in merkezinde Stortorget meydanında bulunuyor. Dünyanın en prestijli ödüllerinden biri olan Nobel Ödülleri hakkında detaylı bilgi vermeyi amaçlayan müzenin girişi 120 SEK. (Öğrenci 80 SEK, 18 yaşına kadar Ücretsiz)

The German Church

Gamla Stan’da görebileceğiniz bir diğer dini yapı da Tyska kyrkan, yani The German Church. Kilise kış dönemi boyunca sadece çarşamba, cuma ve cumartesi günleri ziyarete açık olduğu için içerisini göremedik ancak dışarıdan etkiliyeci bir mimariye sahip.

Riddarhomen Church

Gamla Stan’in hemen yan adacığı Riddarholmen’de bulunan bu kilise de gene kış dönemi kapalı olması nedeniyle bizleri hayal kırıklığına uğratsa da yaz aylarında girişle birlikte rehberli turlarla gezebileceğiniz bir kilise. (Giriş 50 SEK, öğrenci ve çocuklar için 25 SEK) Kapalı olsa da oralara kadar gitmişken dışarıdan bir görmekte fayda var.

Södermalm

Norrmalm’den yürüyerek çıkıp Gamla Stan’i dikine geçtikten sonra karşınıza çıkan bir diğer ada Södarmalm bölgesini barındırıyor. Burası şehrin en aktif bölgelerinden biri ve Gamla Stan’daki turist yoğunluğu artık burada lokallerle karışmaya başlıyor. En önemli caddesi Götgatan (Lütfen o esprileri aklınızdan çıkarın) etrafında toplanmış aktiviteler, restoranlar, kafeler ile birlikte en az bir gününüz burada geçecektir.

Katarina Elevator

Södermalm’e ilk geçtiğinizde konumu itibariyle direk dikkatinizi çekecek bu alan bir tepeye çıkıp Stockholm’ü fotoğraflayacağınız en güzel yerlerden biri. Adı her ne kadar asansör olsa da merdivenler ile çıkabileceğiniz Katarina Elevator’dan Gamla Stan’in güzelliğini izleyip fotoğraflayabilirsiniz.

Fotografiska

Adından da bir çıkarsama yapılabileceği üzere burası bir fotoğraf galerisi ve Stockholm’ün en ilgi çeken müzelerinden biri. Dönem dönem çeşitli sergiler bulunuyor, gitmeden önce sitelerini incelemekte fayda var. Biz maalesef ki giremedik, artık kısmetse bir dahaki sefere. (Burada yazar Stockholm’e tekrar gitme isteğini göstermeye çalışıyordu…) Giriş 130 SEK, öğrenci 100 SEK.

Drop Coffee

Stockholm Gezi Rehberi’miz çok fazla yeme içme odaklı değil demiştik ama Södermalm’de gezerken yorulup bir kahve molası vermek istediğinizde burası sizin için kurtarıcı olacak. Şehrin her yerinde görebileceğiniz -oraların Starbucks’ı Esspresso House’lardan sıkıldı iseniz, kendinizi son dönemlerde ülkemizde de gittikçe artan 3rd Wave kahve dalgasına bırakmak için Drop Coffee doğru adres.

Kendi kavurdukları kahvelerinden paket halinde evinize de alabilirsiniz, yalnız buranın İsveç ve çok pahalı bir ülke olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Sonra 250 gram kahveye 60 TL (150 SEK) verdik düşüncelerine kapılarak küçük çaplı bir kriz geçirebilirsiniz.

Pelikan

İsveç’e kadar gelmişken kendime ‘İsveç Köfte yemeden döndü’ dedirtmem diyor musunuz, biz dedik. İnternet üzerinde çeşitli araştırmalardan sonra en iyilerinden birinin Pelikan’da olduğunu düşünerek kendimizi bir akşam yemeğinde burada bulduk. İlk başta internetteki fotoğraflardan porsiyonları çok küçük gelse ve acaba değecek mi diye tereddüt etsem de (4 adet köfte) köftelerin büyük olması nedeniyle gayet doyurucu. Sadece bir yerde yediğim için en iyisi midir bilemem ama karşılaştırabileceğim tek şey IKEA İsveç Köftesi olduğu için Pelikan’ın çok çok çok başarılı olduğunu söyleyebilirim. Bir porsiyon köfte ve bira bahşiş ile birlikte size 300 SEK’e mal olacak, ama İsveç’tesiniz. Bunlar gayet normal paralar.

Ericsson Globe & SkyView

Merkezden biraz daha uzaklaşıp Södermalm’in ilerisindeki büyük kara parçasına geçince (bu kez adacık değil) sizi Ericsson Globe karşılıyor. Dünyanın en büyük kübik yapısı olan Ericsson Globe, çeşitli konserler ve gösteriler için kullanılıyor. Akşamları farklı renklerle ışıklandırılan Ericsson Globe’un Götgatan’dan görüntüsü etkileyici bir hale bürünüyor. Burada yapabileceğiniz farklı bir aktivite olarak SkyView’ı önerebiliriz. Stockholm Gezi Rehberi’mizde ‘Küçük bir topun içinde devasa bir topun tepesine çıkmak’ olarak tanımlayabileceğimiz bu aktivite gene Stockholm’ü tepeden görmek isteyenler için geliyor. Ancak şehre çok uzak bir noktada olduğunuz için -hele ki sisli bir kış havasında pek de bir anlamı kalmıyor. Gene de farklı bir aktivite olması nedeniyle denenebilirliği var, yukarıya çıkmak 150 SEK.

Skogskyrkogården

Şehirden iyice uzaklaştığımız bu anlarda karşımıza The Woodland Cemetery çıkıyor. Burası aslında UNESCO Koruma Listesinde bulunan bir mezarlık. Biz oralara kadar gitmesek de SkyView’ın tepesinden görülebiliyor.

Djurgården

Geldik diğer bir adacığa. Şehir merkezinde bununan Djurgården’a yürüyerek, feribotla veya tramvayla ulaşabiliyorsunuz. Stockholm’ün en ünlü müzelerine, restoranlarına ve eğlence parkına ev sahipliği yapan Djurgården’e hem lokallerin hem de turistlerin ilgisi büyük ki yıl boyunca 10 milyon ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor.

Vasa Museum

Stockholm Gezi Rehberi’mizdeki şimdiki durağımız olan Vasa Müzesi’ni daha önceden Travel Bakery de anlatmıştı. Normalde çok fazla müze insanı olmasam da bu müze gerçekten ilgimi çekti, çünkü içinde o filmlerde gördüğümüz kocaman savaş gemilerinden birini barındırıyor. 10 Ağustos 1628 yılında ilk seferine çıkan bu gemi, maalesef ilk seferinde çıkan fırtına ile birlikte daha Stockholm’den uzaklaşamadan denizin dibini boylamış. 333 yıl boyunca denizin altında kalan gemi, 1961 yılında tekrardan su üstüne çıkarılmış ve günümüzde de Stockholm’ün en çok ziyaret edilen müzelerinden birinde sergileniyor. Vasa Museum’da sergilenen geminin %95’inden fazlası orijinal parçalardan oluşmakta.

Müzede girişten sonra ücretsiz ingilizce rehberli turlar da olsa kendi gezinizi de çok rahat planlayabiliyorsunuz. Bir müze haritası aldıktan sonra yapmanız gereken tek şey akıllı telefonunuzdan müzenin WiFi’na bağlanarak sitesinden sesli rehberini açmak, haritadaki noktalara giderek ilgili rehberi seçtiğinizde bilmeniz gereken her şeyi telefonunuzdan dinleyebiliyorsunuz. Detaylı bilgi için tık. (Hem de Türkçe.)

Giriş: 130 SEK, öğrenci 110 SEK, 0-18 yaş Ücretsiz

Gröna Lund

Djurgården’de yapabileceğiniz bir aktivite de çocuklar gibi eğleneceğiniz oraların lunaparkı Gröna Lund’a gitmek. Ancak havanın kötü olduğu dönemlerde genellikle kapalı, bu nedenle biz sadece uzaktan bakabildik. En son sitelerini incelediğimde nisan ayı itibariyle açılacağı yazıyordu. Gitmeyi planlıyor iseniz şuradan açıklık durumunu kontrol edebilirsiniz.

Skansen

1891 yılında açılan Skansen, içinde bir de hayvanat bahçesinin bulunduğu İsveç’in ilk açık hava müzesi olarak biliniyor. Yıllık 1.3 milyon ziyaretçi çeken Skansen ayrıca 1903 yılından beri noel dönemlerinde  Stockholm’ün Christmas Marketine ev sahipliği yapıyor. Giriş ücretleri yılın gittiğiniz dönemine göre 120 SEK ile 180 SEK arasında değişiyor. (Öğrenci 100 – 160 SEK) Ayrıca olur da seyahatinizi tam Noel Arifesine 24 Aralık’a denk getirir iseniz giriş ücretsiz. Detaylı bilgi için tık.

ABBA The Museum

Djurgården’de eğer ilginizi çekiyor ise İsveç halkının medar-ı iftiharı ABBA müzik grubuna adanmış bir müze de bulunuyor. Giriş ücreti 195 SEK, ilgimizi çekmediği için biz pek fazla yaklaşmadık.

Stockholm Gezi Rehberi
Parklar & Bahçeler

Söz konusu bir Avrupa şehri olunca her tarafta şehrin yorgunluğunu üzerinizden atabileceğiniz parklar, bahçeler, yeşil alanlar bulunuyor. (Bizim gibi İstanbul’da yaşayanlar için kıskançlık had safhada.) Stockholm de bu geleneği bozmamış. Şehrin etrafında bir sürü park var. Bunlardan bazıları Kungsträdgården, Humlegården ve Vassaparken.

Kış aylarında giderseniz bu parklarda birer buz pateni pisti ile karşılaşmanız olası ve her daim insanlar buralarda buz pateni yapıyor. O kadar güzel kayıyorlar ki ilk gün çok hevesli iken hiç buz pateni yapmamış insanlar olarak son gün düşüp bir tarafımızı kırmamak için vazgeçtik bu hevesimizden. Ama hevesli iseniz yapın, bizim içimizde kalmadı desek yalan olur.

Stockholm Public Library

Stockholm Gezi Rehberi’mizde son durağımız Stockholm halkının kütüphanesi. Halk kütüphanesi olduğu için giriş ücretsiz. Fazla turistik olmasa da (içeride kitap okuyan insanların arasında tek fotoğraf çeken bizdik.) merak ettiğimiz için halk kütüphanesine de bir uğradık, iç geçirdik, bizde neden yok dedik ve yaşlı gözlerle oradan uzaklaştık. İlgilisi için içeride İngilizce kitap bölümünün olduğunu da ekleyelim.

Stockholm Halk Kütüphanesi - Stockholm Gezi Rehberi

Not: Gittiğiniz şehirlerde Hard Rock Cafe’lere uğramayı sevenlerdenseniz Stockholm’deki tam kütüphanenin yanında. Kısa bir mola vermek için ideal. 

Eğer hala Stockholm Gezi Rehberi’mizi okumaya devam ediyorsanız Stockholm’ün gerçekten ilk görünen halinden çok fazlasını sunduğunun farkına varmış olmalısınız. Stockholm her mevsim ayrı güzellikler sunabilen bir şehir ve kesinlikle bir kere görülmeyi hak ediyor.

Bir sonraki seyahatte görüşmek üzere…

Tags : gamla stangezi bloguGezi RehberiİsveçStockholmStockholm Bütçestockholm de yapılacak şeylerStockholm Gezi RehberiStockholm Gezilecek Yerlerstockholm kaç günde gezilirStockholm KonaklamaStockholm RehberiStockholm Seyahat RehberiStockholm'de ne yapılırStockholm'de nerede kalınırSwedenvasa müzesi
Gezen Kafa

The author Gezen Kafa

Leave a Response

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.