close

Amerika yol günlükleri yazılarının ikinci kısmında bu sefer duraklarımız Zion National Park ve 4. Günün akşamında Las Vegas olacak. Öncelikle, ilk yazıyı okumadıysanız şuraya bir tık.

Gün 3 – Zion National Park Yolunda:

Bir önceki yazıya Route 66 Motel, Barstow’da son vermiştim. Barstow’dan Zion National Park yaklaşık 500 km. Sanırım Yosemite’den buraya gelirken neden Barstow’da duraksadığımı anlamışsınızdır. 3. Günün sabahında erkenden uyanarak direk yola çıktım. Fazla vakit kaybetmek istemediğim için öyle güzel bir kahvaltı mekanı bulma çabam olmadı, yolda bir benzin istasyonundan aldığım donut ve kahveyle geçiştirdim kahvaltıyı.

Yaklaşık 5 saatlik bir yolculuğun ardından Zion National Park girişine ulaştım. Zion National Park, Yosemite’ye kıyasla imkanları biraz daha kısıtlı olan bir yer. Bu nedenle özellikle hafta sonu 10-11 gibi saatlerden sonra gidiyorsanız park içerisinde otopark sıkıntısı çekebilirsiniz. Benim de şansıma günlerden cumartesi ve oraya vardığımda saat 13:00 gibi olduğundan park girişinde sürekli içerideki otoparklar dolu lütfen Springdale’e park edip shuttle kullanınız uyarısı bulunuyordu. Springdale, direk Zion National Park güney girişinin ucuna kurulmuş bir kasaba ve tamamen Zion ziyaretçileri için turistik bir amaçla kurulduğu her yerinden belli.

Ben gene de şansımı denemek istedim ve parka aracımla giriş yaptım. Sürekli bir giriş çıkış olduğundan otoparklar dolu olsa da sürekli bir değişim oluyor, o nedenle biraz şansınız yaver giderse birkaç kez turladıktan sonra kendinize uygun bir yer bulabiliyorsunuz. Ben Watchman Campground yakınlarındaki Zion Visitor Center otoparkına aracımı park edebildim. Bu arada buraya da giriş 30 dolar. Ama daha önceden yıllık giriş kartı aldıysanız tek yapmanız gereken kapıdaki görevliye kartınızı ve kimliğinizi göstermek. Türk ehliyetimi görünce nereli olduğumu merak eden görevli ile kısa bir sohbetten sonra rahatlıkla giriş yaptım. Zion National Park’a girdiğinizde ne yapmak isteyeceğinizi gene size verdikleri haritadan rahatlıkla planlayabilirsiniz. Ayrıca parka girdikten sonra kesinlike aracınıza ihtiyacınız olmayacak, çünkü shuttle sistemi çok iyi bir şekilde işliyor.

Suyunuz varsa için! Çünkü şu an çöldesiniz.

Watchman Trail & Upper Emerald Pools

Kendi sınırlarımdan pek emin olmadığımdan ve ilk kez böyle kanyon yürüyüşleri yapacağımdan ilk gün kendimi pek zorladım diyemem. Orta seviye bir hike olan Watchman Trail ve Upper Emerald Pools Trail’lerini yürüdüm. Daha yeni aldığım ve ilk kez giydiğim outdoor ayakkabılarım gün sonunda siyah renkten turuncuya dönmüştü. Yürüyüşler sonrası yorgunluğu atmak için de Zion Lodge’da bir şeyler atıştırdım.

Üçüncü günün sonunda konaklayacağım St. George’a doğru yola çıktım. St. George, Zion’a yaklaşık 70 km uzaklıkta bulunan nispeten büyük bir kent. (En azından civardakiler arasında en büyüğü.) Ancak bir daha seçecek olsam Zion’a daha yakın olan ve daha şirin bir kasaba olan Hurricane kasabasını tercih ederdim konaklama için. St. George’da da gene Amerikan tarzı bir motelde konaklasam da burada her şey daha kaliteliydi, en önemlisi güvenilir hissettirdi. Üçüncü gün yaptığım toplam yol 583 km olmuş.

Barstow Zion National Park
Gün 3 Rotası

Gün 4:

Uyandıktan sonra fazla vakit kaybetmek istemediğim için direk motelden check-out yaptıktan sonra kahvaltı edecek bir yer aradım, Pazar sabahı erken saat olduğu için bazı yerler kapalı olsa da Amerika’da birçok yerde görebileceğiniz Einstein Bagels’tan bir bagel ve kahve ile kahvaltımı yaptım.

The Chalet Motel

Aslında bugün Zion’a tekrar giderken aklımda sadece Zion National Park’ın en ünlü trail’i olan The Narrows’u yürümek vardı. The Narrows, belli düz bir yol olmayan ve akan Virgin nehrinin içinden yürüdüğünüz bir trail. Yani suyun içinde yürüyorsunuz. Normalde tam günlük bir trail ve yürüyen herkes özel ekipmanlarla geliyor. (Özel botlar, pantolonlar, yürüyüş bastonları vb.) Aslına bakarsanız parkın girişinde Springdale’de bu ekipmanları rahatlıkla kiralayabileceğiniz bir dükkan mevcut ancak ben tamamını yürümeyi planlamadığım ve sadece ‘bir arkadaşa bakıp çıkacağım’ şeklinde kafamda kurduğum için başlangıcını yürürüm zannediyordum. Riverside Walk Trail’den The Narrows’un başına geldiğimde normal ayakkabı ve şortla başlangıcını bile yürüyemeyeceğimi anladım ve bu benim için günün hayalkırıklığı oldu. Geri dönüp ekipman kiralasam git gel için en az bir buçuk saatimi harcayacağımdan maalesef oradan bu hayalkırıklığıyla dönmek zorunda kaldım ve kendime yürümek için kendime yeni bir trail seçtim.

Amerika Yol Günlükleri
The Narrows Trailhead

Hidden Canyon Trail

The Narrows’un hayalkırıklığından mıdır veya deli cesaretinden midir nedir orta seviye bir trail yerine stresli-zor seviye bir trail olan Hidden Canyon trail’de buldum kendimi. İlk başları öyle çok da zor olmayan bir trail olsa da (sadece sürekli yukarı çıkmak dışında) son bölümde bir zincire tutunduğunuz, sağınıza baktığınızda ise bir uçurum olan bir yere dönüştü. Bu aşamaya geldiğimde hiç yalan yok baya bir tırstım, hatta bir ara geri dönmeye karar verdim. Tam geri dönerken arkamdan gelip beni geçen yaşlı bir uzak doğulu çift beni geri dönme kararımdan vazgeçirdi ve o cesaretle geri döndüm ve Hidden Canyon trail benim için unutulmayacak bir anı oldu.

Las Vegas

Planıma göre akşam üstü Las Vegas’ta olmam gerektiğinden Zion National Park’tan 13:30 gibi ayrılarak tekrardan yola koyuldum. Yaklaşık üç saatlik bir yolculuk sonrasında sanırım tüm seyahatim boyunca konaklayacağım en lüks hotele, Paris Las Vegas’a vardım. Aslında ne Las Vegas’a karşı ne de o otellere karşı bir heyecanım vardı, ilk planım bir hostelde kalmaktı. Ancak Paris Las Vegas’ta çok uygun bir konaklama fırsatı yakaladığım için tercihimi bu yönde kullandım.

Zion National Park Las Vegas
Gün 4 Rotası

Las Vegas ile ilgili çok fazla anlatacak bir şeyim yok desem yeridir, tamamen filmlerden gördüğünüz neyse o. Sanırım tamamen Amerikalılar stres atsın diye kurulmuş farklı bir eğlence anlayışı olan bir yer. Otellerin hepsi labirent gibi, odanıza çıkan yolu bulmak için biraz çabalamanız gerekiyor. Eğer Paris Las Vegas gibi bir yerde konaklayacaksanız, konaklamanızdan önce size gelen mailleri takip etmenizi ve gitmeden önce online check-in yapmanızı öneririm. Online check-in yapınca oteldeki self check-in kiosklarını kullanıp rahatlıkla işlemlerinizi halledebiliyorsunuz. Yoksa check-in için uzun bir sıra karşılayabilir sizi.

Sosyal mesaj vermem gerekirse: ‘Kasa her zaman kazanır.’ Kumar iyi bir şey değil, ama Las Vegas’tasınız. Şu makinelerin başına bir de ben oturayım demek en doğal hakkınız. Ancak size önerim küçükten başlayıp biraz kazanınca kalkmanız. Yoksa eliniz boş dönersiniz büyük ihtimalle, ben öylesine biraz vakit geçirmek için oturduğum makineden 10 doları 50 dolar yaparak hemen oradan uzaklaştım.

Ayrıca ilginiz varsa David Copperfield veya Cirque du Soleil gibi gösterilere gitmenizi öneririm, burası bir gösteri şehri sonuçta. Ben Cirque du Soleil’in Ka isimli gösterisine giderek geçirdim akşamı, gerçekten görkemliydi. Biletler için aynı gün şehir içinde bulunan gişeleri veya vegas.com ‘u tercih edebilirsiniz. (Son gün kalan biletler indirimli satılıyor.)

Dünyanın En İyi Hamburger’i

Son olarak akşam yemeğimden bahsedeceğim. Bir hamburger ne kadar güzel olabilir diyorsanız şimdi size hayatımda yediğim en güzel hamburger’i sunacağım. Gerçekten gittiğim her yerde ‘best burger in town’ diye aratıp elimden geldiğince oralara gitmeye çalışırım. Amerika bu konuda zaten cennet gibi, ancak Las Vegas’ta best burger in town lafı benim için best burger in the world’e dönüştü. (En azından benim tecrübe ettiğim dünyamda.)

Mekanımız, Gordon Ramsey Burger. Gordon Ramsey zaten Amerika’da ünlü bir şef, televizyonlarda ünlü olmuş bir abimiz. Burada yaklaşık 20 dk sıra bekledikten sonra bara geçip oturdum ve menüden siparişimi verdim. Yoğun olduğu için siparişimin gelmesi 30 dakikayı bulsa da gerçekten hiç şikayet edemem, çünkü ne kadar anlatırsam anlatayım yeterince övemeyeceğim, kısaca ‘best burger in the world’ dediğim bir hamburger yedim. Bu nedenle günün birinde Vegas’a yolunuz düşerse, hamburger de seviyorsanız direk burada alın soluğu.

Dördüncü günün sonunda 2004 kilometre oldu rotam. Bir sonraki Amerika Yol Günlükleri yazısında 5. günün detaylarını ileteceğim.

Tags : AmerikaAmerika Birleşik DevletleriAmerika Birleşik Devletleri Gezilecek Yerleramerika gezi rehberiAmerika GezisiAmerika Yol Günlükleriamerika yosemiteamerikada araba kiralamakamerikada araba kullanmakHidden CanyonLas VegasLas Vegas RehberiSprindaleSt. GeorgeThe Chalet MotelThe NarrowsZionZion national parkZion National Park Rehberi
Gezen Kafa

The author Gezen Kafa

Leave a Response

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.