close

Değerli Gezen Kafa okuyucuları! Gezen Kafa’daki ilk yazımda; ekibimizin son olarak “Tek Şehir, İki Gezgin, İki Görüş” bölümünde değerlendirdiği  Barselona şehrindeki gezinizi daha lezzetli hale getirebilecek önerilerimi paylaşmak istedim.

Geçen sene 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı tatilini fırsat bilerek gittiğimiz Barselona, ‘mutfak’ olarak bugüne kadar gördüğüm yerler arasında kesinlikle birinci sırada. Evet, maalesef İtalya’yı bile geçti. Tatlı ve tuzlunun bir arada olduğu, tek lokmalık tapaslarla midenize ve gözünüze sayısız ziyafet çekebildiğiniz bir şehir burası!

IMG_7776

Sadece lezzetli değil, aynı zamanda bütçe olarak da oldukça uygun seçeneklerinin olduğunu söyleyebilirim. Biz kahvaltı ve akşam yemekleri için dersimizi biraz iyi çalıştık. Öğlen yemeklerini ise serbest bıraktık ki; burada serbest bıraktık kısmının içini günde ortalama üç defa uğradığımız büyük açık pazar The Boqueria Market ile doldurduk. Sizin de tercihinizi bu yönde kullanmanızı öneririz. Burada sınırsız meyve karışımlarından, Meksika mutfağına, bol hamurlu lokal yemeklerden, deniz mahsullerinin pişirildiği salaş balıkçılara kadar sınırsız seçeneğiniz var. Gelelim bizim dersimizi iyi çalıştığımız bölümlere:

Kahvaltı

Benim gibi gittiğiniz şehri bütün gün yürüyerek gezenlerdenseniz kesinlikle sıkı bir kahvaltı ile güne başlamanız gerekiyor. İlk durağımız kaldığımız 4 gün boyunca 2 sabah gittiğimiz Brunch & Cake.

Küçücük bir mekan, kocaman bir paylaşımlı masa ve 4-5 adet ufak masadan oluşuyor. Şanslıysanız ve hava güzelse dışarıya bakan küçük köşe masalarda da oturabilirsiniz. Biz paylaşımlı bir kahvaltı tabağı aldık. Posu yumurta ve haşlanmış patatesten oluşan, enfes soslarla harmanlanmış semizotu salatası ve yumuşacık bir ekmekte ısıtılmış brie peyniri üzerine serpiştirilmiş çilek… Menüdeki ‘Brunch Classics Revisited’ kategorisinde yer alıyordu ve tam adı ‘Brunch Combo: Warm brie cheese, caramelized onion and strawberry sandwich with truffled eggs; potatoes and tomato salad’ Bu harika kahvaltıma muhteşem bir latte eşlik etti.

Brunch & Cake
Brunch & Cake

Son gün tekrar gittiğimizde de biraz tatlı bir kahvaltı yapmak istedim ve ‘Sweet Happiness’ bölümünden ‘toasted coconut bread; our cream cheese and poached pear’ ile ‘Homemade pancakes with fruits, honey, choco, syrup,jam, whipped cream’ tercih ettim. İtiraf ediyorum iki tatlı ağır geldi ve keşke çok da beğenmediğim pancake’i seçmeseydim dedim. Özetle; tasarımları ve sunumları ile zaten evinizdeymiş hissini veren Brunch & Cake farklı aromalarla harmanladığı tabakları ile kesinlikle uğramanız gereken bir kahvaltı noktası. Fiyat aralığı tabak başına 5 € ile 8 € arasında.

Barselona’daki ikinci günümüzde herkesin dilindeki meşhur Milk Bar’a gittik. Açıkçası ya çok kişiden duyduğum için ya da ilk olarak Brunch & Cake’e gitmem nedeni ile burası bende biraz hayal kırıklığı yaşattı. Daha farklı tabaklar ya da menüler bekliyordum… Ama bana alternatifleri çok kısıtlı geldi. Ya çok tatlı pancakeler & french tostlar ya da patates kızartmalı yumurtasız seçenekler vardı. Maalesef o dönem çok beğenmediğim için size bir fotoğraf sunamıyorum.

Son tavsiyem de Federal Cafe. Burası da kendi halinde müdavimleri olan, yine paylaşımlı kocaman masaların olduğu ferah, kocaman camları ile sıcacık bir mekan. Yine french tostların ve bol bol yumurta alternatiflerinin olduğu bir menüsü ile bize sınırsız seçenek sundu. Ben ekşi maya ekmeği üzerine avokado dilimleri, feta peyniri ve posu yumurtalı lezzetli bir kahvaltı yaptım. Menüyü ve kahvaltı tabağımı fotoğraflardan görebilirsiniz.

Kahvaltı benim için çok önemli bir öğün, eskiden özellikle vakit kazanmak için mutlaka otelde almaya çalışıyordum ama gezmeye başladıkça ülkelerin kahvaltı kültürünün de önemli ve farklı olduğunu gördüm. Umarım önerdiğim bu üç mekandan birini siz de denersiniz, yorumlarınızı bekliyorum…

Tapas dediğin…

Gelelim tapas denilen muh-te-şem olaya! Küçüklüğümden beri yemeğin tamamını yemeyeceğim ama tadına bakacağım tadımlık konseptleri çok sevdim. Büyük gıda marketlerinde yeni çıkan gıdaların tadımlandığı stantlardan hiç ayrılmazdım. Ondan sebep sanırım bu tapas olayını çok sevdim. Her gidenin dediği gibi tapas ve paella gerçekten her yerde ayaküstü yiyebileceğiniz lezzetli şeyler ama benim gibi mutlaka altının çizili olduğu belirli mekanları merak ediyorsanız upuzun kuyruklarda beklemeyi göze alarak kendinize ziyafet çekebilirsiniz. Bu yazımızda size 3 mekan yazacağım, üçünde de rezervasyon yaptırılmıyor. Sadece ilkinde isminizi yazdırıp çağrılmayı bekliyorsunuz o kadar.

Ciutat Comtal: Bizim Barselona’daki ilk gecemizde gittiğimiz ve tapas ile tanıştığımız ilk mekandı. Tapas kültüründe olmazsa olmaz şey tapasların hazırlandığı barlarda barın önünde oturmak. Ama bazı yerlerde özellikle kalabalık gruplarla gidiyorsanız masalı bölümleri de bulunuyor. Ancak bu bar bölümlerinin hatırı sayılır bir sırası oluyor. Biz ilk günün yorgunluğundan doğrudan oturmalı bölümü seçtik. Ciutat Comtal’da bizimle ilgilenen garson çok sevimliydi. Hem bize harika tapaslar önerdi hem de gidip bar bölümünde de neye benzediğini gösterdi. Biz ilk sefer için domuz eti ve doğrudan deniz mahsulü seçmek istemedik. Bu nedenle patlıcanlı domatesli – enginarlı gibi daha sebzeli alternatifler ve tabii ki meşhur patatas bravas’larından yedik. Sofraya 7 çeşit tapas geldi. Yanında olmazsa olmaz Sangria içtik. Yemek sonrası da yine garsonumuzun tavsiyesi ile Katalan tatlısı olan cream catalana’yı denedik.. Cream catalana aslında krem karamel tatlısının üzerine çıtır karamelize şekerin olduğu sütlü bir tatlı. Bana biraz cream brulee’nin İspanyol versiyonu gibi geldi. İki kişi yaklaşık 40 € ödedik. Ciutat Comdal önereceğim 3 mekandan sonuncu sırada yer alıyor.

Cal Pep: İkinci gecemizde El Born bölgesinde yer alan ve pek çok arkadaşımın önerdiği Cal Pep’e gittik. Cal Pep’in yıllar önce İstanbul’da İstinye Park’ta bir şubesinin olduğunu ancak maalesef reytinglerinin düşük olması nedeni ile kapandığını biliyor muydunuz? Bize bakan tapas uzmanımız önümüze koyduğu İstanbul temalı amerikan servisi ile bunu kanıtladı. Gelelim mekana…

Bir gece önceki deneyimden sonra bu sefer barda oturmanın işin raconu olduğunu fark ettik. Tam tamına 1 saat sıra bekledikten sonra (sanırım 10-15 kişi alıyor) güzelce bara kurulduk. Eğer lokal biri değilseniz yani sular seller gibi İspanyolca konuşmuyorsanız maalesef ne istediğinizi tarif etmek biraz zor. Çünkü gözünüzün önünde hazırlıyorlar her şeyi. Biz telefonları çantalara koyup yemeklerimize konsantre olduğumuz için tattığım muhteşem yemekleri fotoğraflarla destekleyemiyorum. Biz kabaca tapas uzmanımıza neleri yemeyeceğimizi söyledik o da bize kendi önerilerini getirdi. Başlangıç olarak üzerine sarımsaklı domates sos sürülmüş ekmekler geldi, ikinci olarak yanında kızarmış küçük ekmeklerle marineli tuna tartar aldık. Sanırım ismi ‘tuna tartare with parsley and sesame seeds’. Bence çok lezzetliydi çok beğendim normalde de balık tartar sevdiğim için keyifli oldu. Sonra önümüze Sülünez (razor clams) isimli ince uzun midyelerden geldi. Bol tereyağında otlarla sotelenmiş midyeler kabukları ile geldi. İçindeki etler oldukça güzel pişmişti. Bu tapas restoranlarının en güzel özelliği sizin daha ilk yemeğiniz bitmeden oldukça uygun bir zamanda diğer yemeğinizin de geliyor olması. Son olarak da bugüne kadar yediğim en lezzetli jumbo karides geldi. Sanırım çeşitli baharatla ve krema ile tatlandırılmıştı. Burada yemeklerimize meşhur köpüklü şarapları Cava eşlik etti.

Geceyi yine meşhur tatlıları cream catalana ile noktaladık. Cal Pep menü olarak daha deniz mahsulü ağırlıklı, sunumu ile biraz daha sofistike bir tapas bar. Ama benim için 2.sırada yer alıyor ve kesinlikle bir daha Barselona’ya gittiğimde uğrayacağım bir mekan. Özellikle kızarmış enginar kalbi ve tortilla trampera şimdiden tadına bakacaklarım arasında ilk sırada! Fiyat olarak biraz yüksek, yaklaşık 100 € civarı bir hesap ödedik.

IMG_7736

Quimet Quimet: En güzelini en sona bıraktım. Küçücük, herkesin ayakta takıldığı, siparişlerin İspanyolca bağırarak verildiği tam bir Barselona tapasçısı. Sadece fotoğraflarıma ve menünün içeriğine bakın… Arkadaşım ile birlikte buradaki bütün tapasları yedik. Hepsi efsaneydi, kestane ile krem peynir; havyar ve enginar karışımı, ilk ısırdığınızda tatlı olup sonra boğazınızda hafif bir acılık bırakan füme bal ve füme somon… Bu hayatta olmaz dediğiniz farklı lezzetler inanılmaz bir uyumla ekmeğin üzerine süzülüyordu. Gerçekten buraya çok aç gidin ve hepsini denemeye çalışın. Gecenin sonunda tapas bardaki kadının gözlerini aça aça “Do you want more” demesi bence benim cümlemin noktası olsun diyerek sizi muhteşem fotoğraflarla baş başa bırakıyorum. Fiyatları da oldukça uygundu; iki kişi bu ziyafet için 33 € ödedik.

Ya başka?

Peki tapas ve paella dışında bize ne önerirsin derseniz Barcelonata bölgesinde adeta Kalifornia’dan fırlamış dekorasyonu ve çılgın burger isimleri ile MakaMaka Beach Burger’i öneririm. Ekşi mayalı burger ekmeğinden yapılmış devasa burger köfteleri ile çeşitli burgerler gerecekten çok lezzetliydi. Ben burger olarak Hot Mama’yı tercih ettim yanına da peanut aromalı votkalı bir kokteyl aldım. Konsept olarak Barcelonatta’nın ruhuna uygun bir mekandı… Buradaki hesabımız 32,60 € tuttu.

Üzerine sahilde yaptığımız uzun bir yürüyüş sonrası hemen sahil hattında yer alan Vioko’da lezzetli bir dondurma yedim. Blueberry&violet ve crema çatalana olmak üzere 2 top… Gözlerim kalp kalp.

Her menünün olmazsa olmazı da bir tatlı ise biz de kapanışı bütün Barselona’da en iyisini aradığımız ‘churros’ ile yapalım. Bana sorarsanız bizim tulumba tatlımızın şerbetsizi ve bol çikolata sosuna banılmış hali. Üstüne çikolata sosu biraz ağır geldiği için ben sadece şekere batırılmış halini de sevdim. Biz Gothic bölgesindeki La Granja 1872‘yi tercih ettik.

Umarım sizler de benim gibi çok lezzetli Barselona gezisi geçirirsiniz, şimdiden afiyet olsun…

Tags : avrupabarcelonaBarselonaBarselona kahvaltıBarselona rehberiBarselona yeme içmeispanyaİspanyol mutfağıtapas
travelbakery

The author travelbakery

2 yorum

  1. Merhaba, gezi yazilarini okumaya bayilirim, boylesine lezzetli ve keyifli bir yazi okuyacagimi tahmin edemezdim!!! Eglenceli bir dil, bilgilerle dolu gercek bir seyahat ve lezzet yazisi. Gozumde canlanan, gitmek icin heyecan uyandiran enfes bir okuma oldu benim icin. Harika bir ilk yazi… Sevgilerimle…

Leave a Response

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.