Amerika Vizesi ve Schengen Vizesi Süreci

Bu yazımızda, biz Türk’lerin maalesef halen üçüncü dünya ülkesi muamelesi gördüğü vize konusuna değineceğim. Tam “Yoksa Schengen kalkacak mı bu sefer?” derken sevgili devlet yönetenlerimizin atarlarıyla gene başa döndüğümüz vize serbesti konusunu beklersek uzun süre daha bekleyeceğimiz kesin. O yüzden en iyisi mi biz Amerika vizesi veya Schengen vizesi için başvururken “Vize başvurusu süreci nasıl olur?” sorusunun cevabına bakalım.

Yurtdışı seyahatlerinin hazırlık aşamasının sıkıcı adımlarından biridir vize almak. Değişik Avrupa  ülkelerinden olmak üzere 5-6 kere Schengen, 1 kere de A.B.D. olmak üzere şu ana dek iki çeşit vize aldım. Birçok insan vize alma sürecinin çok karmaşık ve zorlu bir süreç olduğunu düşünerek aracı firmalar kullanmaya karar verir. Öncelikle söylemek istiyorum ki bu firmalara kesinlikle gerek yok.

Schengen için konuşursak çoğu ülke zaten direk konsolosluğa başvurmanıza izin vermiyor, resmi aracı şirketleri ile başvuruyorsunuz. Resmi aracı dışında bir aracı şirket kullanmaya karar verirseniz, aracı şirkete başvurmak için araya 2. bir aracı şirket sokmuş oluyorsunuz. Haliyle 2. kez komisyon ödemiş oluyorsunuz. Genel olarak 2. aracı şirketin yaptığı tek şey vize formunuzu adınıza doldurmak ve getireceğiniz belgeleri söylemek. Bunlar da biraz araştırma yapan insan için çok rahat halledilebilecek şeyler. Amerika Birleşik Devletleri’nde ise aracı şirketler online başvuru formunu doldurur ve randevunuzu alırlar. Asıl olay, yani konsolosluğa gidip görüşme işi gene sizde. Bu gibi sebeplerle aracı şirket düşünmenize hiç gerek yok.

Peki neler mi yapmanız gerekiyor?

Amerika Vizesi

Genel olarak Amerika Vizesi almanın zorlu bir süreç olduğuna dair bir inanış var. Eğer siz de öyle düşünüyorsanız, etraftan öyle duyduysanız içinizi rahatlatacak haberlerim var. Amerika Vizesi almak hiç ama hiç zor değil. Hatta bence Schengen vizesi almaktan çok daha rahat. A.B.D. herhangi bir aracı kurum kullanmamakta. (Tabii Trump bu işi daha çetrefilli bir hale getirmiş olabilir, ancak Trump’tan sonra vize alan arkadaşlarım da bir sıkıntı yaşamadı.)

Nasıl başvurulur?

Hiçbir şeye başlamadan önce ilk olarak fotoğrafınızı çektirmekte ve dijital olarak istemekte fayda var. (Daha sonradan internette başvuru formuna eklemeniz gerekecek.) Sonrasında DS-160 başvuru formunu doldurmak gerekiyor. Bu formun sıkıcı yanı çok uzun olması, sizi en az bir 30. uk. uğraştıracak. Bu formda girdiğiniz bilgileri hatasız ve eksiksiz olarak girmeniz gerekiyor. Net bir planınız yoksa ne desem diye düşüenceğiniz sorulardan biri “Amerika’da kalacağınız yer ve irtibat numarası” olacaktır. Bu durumda booking’den ücretsiz bir rezervasyon yapıp otelin bilgilerini koymanızı öneririm. Bu forma girdiğiniz hiçbir bilgiyi unutmamalısınız, zira görüşme yaparken size bu form üzerinden sorular yöneltiyorlar. Atıyorum forma Heisengberg Hotel’de kalacağım yazdınız ve görüşmede size sorduklarında başka bir otel ismi söylediniz. Bu gibi tutarsızlıklar vize reddine sebep olabilir. Ayrıca vize türünüzü seçerken de hangi amaçla gittiğinize göre seçtiğinize dikkat edilmeli. Turistik vize için B2 seçilmesi gerekiyor.

Formu tamamladıktan ve fotoğrafınızı ekledikten sonra bir randevu talebi oluşturmanız gerek. Yönlendirildiğiniz sayfaya kayıt olarak randevu talebi oluşturabilirsiniz. Burada pasaportunuzun hangi PTT şubesine teslim edileceğini seçebilir ve ödemenizi kredi kartı ile yapabilirsiniz. Turistik vize ücreti 160 $.

Randevu Zamanı

Gelelim en merak edilen kısma. Formu doldurdunuz, başvurunuzu ayarladınız ve randevu günü geldi. Amerika neredeyse hiçbir belge istemiyor. Formu doldurduktan sonra gelen onay sayfası en önemlisi, onun dışında ise eğer mülakatta istenirse diye yanınızda iş yerinden yazı, hesap özeti vs. gibi belgeleri bulundurmanızda fayda olacaktır. Ben yanımda götürdüm, ama hiçbirini sormadılar.

Mülakat nasıl oluyor, İngilizce mi konuşuyorlar vs gibi sorular herkesin en çok merak ettiği yer olsa gerek. Yukarıdaki adımları eksiksiz ve doğru bir şekilde yaptı iseniz ve düzenli bir işiniz/okulunuz var ise mülakat çok kolay olacak ve anında “Vizeniz onaylandı, iyi tatiller.” diyecekler. Amerika vizesinin şöyle güzel bir yanı da bulunmakta, çok nadir durumlar dışında vizeniz 10 yıllık çıkacaktır. Benim tüm görüşmem Türkçe idi ama İngilizce konuşanlar da vardı. Bu biraz hangi görevliye denk geleceğinize bağlı. Benim görüşmem 2-3 dk sürmüştür ya da sürmemiştir. Kısaca özetlemek gerekirse; “Amerika’ya neden gidiyorsunuz, nereye gidiyorsunuz, nerede çalışıyorsunuz, kaç senedir çalışıyorsunuz?” sorularından sonra vizeniz onaylanmıştır dediler ve 3-4 gün sonra pasaportumda 10 senelik vizem elime ulaştı.

Görevli, mülakatta sizden şüphe duymasını gerektirecek bir şeyler hissederse soruları uzatabilir ve sonunda hala ikna olmazsa vizeyi onaylamayabilir. Böyle bir ihtimal de elbet bulunmakta.

Amerika Birleşik Devletleri vizesi için detaylı bilgi için tıklayın.

Schengen Vizesi

Schengen vizesine geldiğimizde, başvuru sürecinde masrafından çok belgeleriyle uğraşmaktan canınız sıkılabilir. Ama inanın sizi uğraştıracak pek fazla yanı yok. İlk başvurunuzda belge listesi gözünüzü korkutacaktır, orası kesin. Ancak 2-3 başvurudan sonra otomatikleşeceksiniz. Schengen vizesinin iyi yanı tek vize ile neredeyse tüm Avrupa ülkelerine giriş hakkı sağlaması, kötü yanı ise genelde kısa süreli verilmesi.

Nasıl başvurulur?

Yazının girişinde de belirttiğimiz üzere 2. bir aracı şirketi araya sokmaya ve ekstra para vermeye hiç gerek yok. İlk olarak, gideceğiniz ülkenin başvuru kabul ettiği resmi aracı şirketin sitesine girip online bir randevu almak gerekiyor. Birçok Avrupa ülkesi VFS Global veya iData firmaları aracılığıyla başvuru kabul etmekte. Online randevuyu aldıktan sonra, randevu gününe kadar gerekli belgeler toplanıp, Schengen vizesi başvuru formunu doldurmak gerekiyor. Bazı ülkelerin özel ek bilgi formları da oluyor, şayet var ise o formu da doldurup geriye sadece daha önceden belirlediğiniz gün ve saatte randevu merkezine gidip başvurunuzu yapmak kalıyor.

Schengen vizesinin üstünde vizenizin başlangıç tarihi, bitiş tarihi ile birlikte birkaç önemli bilgi bulunmakta. “Number of entries” kısmı o vizeyle Schengen alanına kaç kez giriş yapabileceğinizi gösterir. Eğer 1 ise vizeniz bir yıllık olsa bile bir kez giriş çıkış yaptıktan sonra o vizeyi kullanamazsınız. MULTI ise adından da anlaşılacağı gibi çok giriş sağlar. İlk kez başvuruyor iseniz veya gıcık bir ülkeye başvuruyorsanız vizenizin çok kısa (sadece planladığınız seyahatiniz süresince) ve tek girişli çıkması olası ancak 2-3 Schengen vizesinden sonra genel olarak minimum 3-6 aylık çok girişli vizeyi veriyorlar. Bir de “Duration of stay” kısmı var,  bu da vizenizin geçerli olduğu sürece Schengen alanında kaç gün kalabileceğinizi belirtir.

Uzun süre Schengen Vizesi almanın bir sırrı var mı?

Aslına bakarsanız yok, defalarca yurtdışına çıkmış biri olarak Schengen vizesini neye göre verdiklerini anlamak gerçekten güç. Ancak gene de ufak bir ipucu verebilirim bu konuda. Her ülke bu numarayı yemese de vizeye başvururken bir dilekçe yazmanızda fayda olabilir. Özellikle birkaç ay içinde 2. bir seyahatiniz olacak ise bir dilekçe ile durumu bildirip 2. seyahatinizin uçak biletlerini vs sunmanız o seyahati de kapsayacak bir vize çıkmasında etkili olabilir.

Schengen vizesi için detaylı bilgi için tıklayın*.

*Her ne kadar benzer olsa bile form ve belgelerde ülkeden ülkeye küçük değişiklikler olabilir. Detaylı link örnek olarak Hollanda başvuru sitesine yönlendirmektedir.)

Yazımızda da bahsettiğimiz gibi Amerika vizesi ve Schengen vizesi başvurusu süreçleri aslında kulağa geldiği gibi çok zor ve karmaşık bir süreç değil. Birazcık araştırma ile kendi başınıza kolaylıkla halledebilir ve seyahatinize doğru ilk adımı atabilirsiniz.

Vize sürecinizi tamamladınız mı? O zaman keyifli seyahatler…